info@semakilic.com
0216 642 96 85-86

MAKALE VE DUYURULAR

7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşma sağlanamadığı takdirde son tutanak olan anlaşmazlık tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde iş mahkemesinde dava açılması gerekmektedir.
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesi işçilik alacakları ve buna ilişkin tazminat davalarında arabuluculuk kurumuna başvuru zorunluluğu getirerek arabuluculuk kurumuna başvurmadan dava açılmasının usulden red nedeni sayılacağını hüküm altına almıştır.
İş Kanunu gereğince 5510 Sayılı Kanundan önce sigortalı olan ve minimum 15 yıl sigortalılık ile en az 3600 gün prim ödeme koşullarını sağlayan işçiler emekli olmadan emeklilik bağlantılı fesih yoluyla sözleşmeyi feshedip kıdem tazminatına hak kazanabileceklerdir.
İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi her koşulda kabul edilmemiş, yasaca bazı şartlar öngörülmüştür. Buna göre İş Kanununa tabi bir iş sözleşmesi bulunmalı, iş sözleşmesi kıdem tazminatına imkan verir şekilde sona ermeli ve en az kıdem koşulu olan 1 yıllık çalışma gerçekleşmiş olmalıdır.
1475 Sayılı İş Kanunu İş Kanununa tabi bir iş sözleşmesi ile en az 1 yıllık çalışması bulunan kadın işçinin iş akdi devam ederken evlenmesi durumunda evlendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde iş akdini kıdem tazminatına imkan verir biçimde sonlandırabileceğini hüküm altına almıştır.
Kıdem tazminatı işçinin hizmet süresi boyunca aldığı en son giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Brüt ücret ise işçinin maaş bordrosunda görünen, sigorta, kesintiler ve vergilerin de dahil olduğu işveren tarafından ücret olarak ödenen toplam tutardır.
İşçinin almaya hak kazandığı işçilik alacakları 25.10.2017 tarihinden itibaren hangi yasadan doğduğu farketmeksizin özel hüküm gereği 5 yıllık zamanaşımına tabi iken, 25.10.2017 tarihinden öncesinde iş akdinin feshedilmiş olması durumunda borçlar kanunun genel hükümleri gereği 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Yargıtay yerleşik içtihatları ve İş Kanunu’na göre “işçinin haklı bir nedene dayanmaksızın ardı ardına iki iş günü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda devamsızlık yapması” işveren için haklı bir fesih nedeni olarak belirtilmişse de 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin 2. fıkrası gereğince işçinin devamsızlık yaptığını ispat etme yükümü işçiye değil, işverene aittir.